Dijifabrik logosu.

Pazarlama İletişiminde %95’e %5 Kuralı

Aktif iş dünyasında, tüketici davranışlarını anlamak ve potansiyel alıcılara etkili bir şekilde ulaşmak başarı için çok önemlidir. Ancak, ticari müşterilerin %95 gibi şaşırtıcı bir oranının herhangi bir zamanda aktif olarak mal ve hizmet arayışında olmadığını öğrenmek şaşırtıcı gelebilir. Görünüşte basit olan bu gerçek, reklam stratejileri için derin sonuçlar doğurmaktadır.

 

95-5 kuralı, reklam çalışmalarının çoğunun şu anda ürün veya hizmet pazarında olmayan işletmeden işletmeye (B2B) alıcıları hedeflediğini öne sürer. Bu durum başlangıçta mantığa aykırı gibi görünse de, altında yatan prensibi anlamak çok önemlidir. Nitekim bir çok lead generation kampanyasının binlerce talep oluştursa da satışın çok küçük olması teoriyi destekler niteliktedir.

Reklamlar, öncelikle potansiyel müşterilerle markanın bağ kurması, ya da başka bir değişle tüketicinin zihninde markanın zihin payı elde etme amacıyla başlar. Çoğu reklam ürün satma özelinde olsa da asıl amaç, tüketicinin zihininde ve davranış ekosisteminde yer edinmektir… Bu hafıza bağlantıları, alıcılar pazara girdiklerinde aktif hale gelir ve onları zaman içinde maruz kaldıkları markayı düşünmeye sevk eder.

Bir şirketin reklama büyük yatırımlar yaparak markasının potansiyel alıcıların zihninde sürekli olarak önemli bir yer işgal etmesini sağladığı bir senaryo düşünün. Bu alıcılar sonunda bir satın alma işlemi gerçekleştirmeye karar verdiklerinde, etkili reklamlar aracılığıyla kurulan bellek bağlantıları canlanacakve dikkatlerini markaya yönlendirecektir. İşletmeler, markayla ilişkili güçlü ve alakalı anılar oluşturarak rekabet güçlerini artırabilir ve tüketicilerin zihninde kendilerini olumlu bir şekilde konumlandırabilirler.

95-5 kuralından yararlanmak için işletmeler, markayla ilgili anıları etkili bir şekilde yaratan ve pekiştiren reklam kampanyaları geliştirmeye çalışmalıdır. İşte reklam sonuçlarını iyileştirmek için dikkate alınması gereken birkaç temel nokta:

  1. Tutarlılık ve Tekrar:Çeşitli reklam kanallarında tutarlı bir marka mesajını koruyun ve bellek bağlantılarını güçlendirmek için tekrar tekrar maruz kalmayı sağlayın. Tutarlılık aşinalık yaratır ve güveni teşvik ederek alıcılar satın almaya hazır olduğunda markayı daha cazip hale getirir.
  2. Duygusal Çekicilik: Duyguları harekete geçiren ve hedef kitlede yankı uyandıran reklamlar hazırlayın. Duygular güçlü bellek tetikleyicileridir ve potansiyel alıcıların ihtiyaç duyduklarında markayı hatırlama olasılığını artırır.
  3. Farklılaştırma:Markayı rakiplerden farklılaştırmak için benzersiz satış noktalarını ve rekabet avantajlarını vurgulayın. İşletmeler, farklı özellikleri veya faydaları vurgulayarak daha güçlü bellek bağlantıları kurabilir ve satın alma kararı verildiğinde dikkate alınma olasılığını artırabilir.
  4. Çok Kanallı Yaklaşım:Potansiyel alıcılara çeşitli temas noktalarında ulaşmak için sosyal medya, basılı yayın, televizyon ve dijital pazarlama gibi çeşitli reklam platformları kullanın. Birden fazla kanalda tutarlı bir şekilde yer almak, bellek oluşumunu ve hatırlanabilirliği artırır.

95-5 kuralı, geleneksel reklamcılık anlayışına meydan okuyarak reklam çabalarının çoğunun aktif olarak ürün veya hizmet arayışında olmayan alıcılara yönelik olduğunu ortaya koymaktadır. İşletmeler, bellek bağlantılarının gücünü ve tüketici davranışını şekillendirmedeki rolünü anlayarak, kalıcı izlenimler yaratmak ve marka rekabetçiliğini geliştirmek için reklam kampanyalarını stratejik olarak tasarlayabilirler. Tutarlılık, duygusal çekicilik, farklılaştırma ve çok kanallı bir yaklaşım başarı için hayati önem taşıyan bileşenlerdir.

İşletmeler bu stratejileri uygulayarak 95-5 kuralının inceliklerini kavrayabilir, alıcılar satın almaya hazır olduğunda kendilerini akıllarda ilk sırada yer alacak şekilde konumlandırabilir ve nihayetinde pazarda büyüme ve başarı sağlayabilirler.


Bu yazıyı oluşturmamda kaynak olan Linkedin Blog ve GotoClient sitesine teşekkür ederim